Şizofreni psikiyatrinin en ağır hastalığı olarak kabul edilir. Kişinin kendine özgü, tuhaf düşünce, inanış ve davranışlarla gerçeklikten kopuk bir biçimde adeta bir tür hayal dünyasında yaşamak durumunda kaldığı bir hastalıktır.
Ne zaman ortaya çıkar?
Psikiyatrinin en ağır hastalığı olan şizofreni genellikle geç ergenlik ve erken erişkinlik yaşlarında ortaya çıkar. Erişkinlik sonrası risk azalsa da ileri yaşlarda da görülebilir.
Toplumda ne oranda rastlanır?
Şizofreniye toplumda yüzde 1 oranında rastlanmaktadır. Kadın veya erkek farketmez, risk eşittir. Şizofreni erkeklerde ortalama 18-19 kadınlarda 28-29 yaşlarında görülür. Geç başlangıçlı şizofreni vakaları genellikle kadındır. Hastalığın ilk beş yılda yarattığı düşünülen yıkımı erkeklerde daha ağırdır. İlk beş yıldan sonra bu yıkımın yavaşladığı veya durduğu, hastaların durumunun da genellikle daha stabil olduğu bilinir.
Seyri nasıldır?
Kadınlarda seyri olumlu yönde etkileyen en önemli faktörün östrojen olduğu tahmin edilmektedir. Çünkü kadınlık hormonu olan östrojenin antidopaminerjik etkinliği vardır ve bu etkinin koruyucu olduğu bilinmektedir. Ayrıca kadınlarda ilaç tedavilerine uyum daha yüksektir. Bu uyumun bozuk oluşu hastalığın seyrini erkeklerde olumsuz yönde etkilemekte, yıkımı ise kesinlikle daha ağır hale getirmektedir. Hastalık ne kadar erken yaşlarda ortaya çıktıysa seyri de o kadar kötü olur.
Şizofreni kronik seyirli bir hastalıktır ancak bir kısım hastada hastalığın düzeldiği gözlenir. Klinik pratikten yola çıkarak bunun oldukça düşük bir olasılık olduğunu söyleyebilirim. Ancak burada hastaların çok büyük bir kısmında düzenli ilaç kullanımının sağlanamamasını da dikkate almak gerekir. Bazı otörler düzelen bir şizofreni olmayacağına inanırlar.
Eğer tablo düzelmişse yanlış tanıdan söz etmek gerektiğini belirtirler. Benim düşüncem her hastalıkta olduğu gibi şizofrenide de tutarlı ve düzenli tedaviyle hatırı sayılır oranlarda bir düzelme olabileceği yönündedir. Bazı çalışmalar düzelme oranını %30 civarında olduğunu belirtmektedir.
Şizofreniye özgü belirti var mı?
Şizofreninin tanı koyduracak kendine has bir özelliğinden söz etmek çok zordur. Çünkü her şizofreni hastası hem başlangıç döneminde hem ilerlemiş dönemlerinde farklı belirtiler (semptomlar) ve bu belirtilerin farklı kompozisyonlarını sergileyebilir. Ayrıca şizofrenide görülen pek çok belirti psikotik küme içinde bulunan diğer psikiyatrik hastalıklarda da görülebilir.
Ancak tüm şizofreni tiplerinin kabul edilen ortak özelliği belki gerçeklerden kopuk kendine has bir hayal dünyasında yaşama olarak tanımlanabilir. Hezeyanlar (gerçekle bağdaşmayan, inanç ve düşünceler), halusinasyonlar (işitsel, görsel, dokunsal aslında olmayan duyumlar) bu hayal dünyasının parçalarıdırlar. Ergenlik ve genç erişkinlik döneminde içe kapanma dikkatle izlenmelidir. Depresyon veya sosyal fobi gibi düşünülebilir ancak davranışlarda tuhaflaşma, kendi kendine gülme veya konuşma, şüphecilik, var olmayan şeylerden söz etmeye başlama, düşüncelerini toparlayamama, saçma sapan konuşma gibi belirtiler olursa derhal bir psikiyatriste danışılmalı, psikiyatrik muayeneden geçilmelidir.