Şizoaffektif bozukluk, tanı olarak bir kişiye ya da aileye söylendiğinde, oldukça kafa karıştırıcı bir kavram haline gelir. Endişeli bir bakıştan sonra genellikle duyduğumuz söz, “yani şizofreni mi?” olur. Bu yüzden şizofreni ve şizoaffektif bozukluğun farklarını açıklamakta fayda görüyorum.
Tüm dünyada yapılan çalışmalar, şizoaffektif bozukluğun, gerek belirtilerin şiddeti gerekse hastalığın sonuçları açısından hem şizofreniden hem de duygudurum bozukluklarından farklı bir
seyir gösterdiğini vurgular. Psikiyatride kullanılan ve herkesin aynı hastalığa aynı ismi verebilmesi için gerekli, standardizasyon amaçlı geliştirilmiş tanı kılavuzlarında, şizoaffektif bozukluk, psikotik bozukluklar grubu içinde, ayrı bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Tanı koymak için kişinin şizofreninin bazı belirtilerini ve depresyon ya da mani gibi bir duygulanım bozukluğunun bazı belirtilerini bir arada göstermesi gerekir. Örneğin kişi hayaller görebilir, hayali sesler duyabilir, takip edildiğine dair bir paranoyası olabilir, bir yandan da dönem dönem çökkünlük, zevk alamama, uyku bozuklukları gibi depresyon, ya da özgüven artışı, ruhsal ve bedensel hızlanma, uykusuz olmaya rağmen yorgun hissetmeme, yüksek volümde hızlı konuşma gibi manik belirtiler sergiler. Bu durumlarda üç tanı olabilir. Bu çok teknik sayılabilecek bir konudur ancak internet çağı ile birlikte ailelerin ve hastalarımızın araştırıcılığı, bilgi düzeyi belirgin artmıştır. Sağlıklı ve anlaşılır bilgiye ulaşmak bazen zor olmaktadır, bu nedenle kısaca değinmek uygun olacaktır.
Bir kişide bahsettiğim üzere psikotik belirtiler ve depresyon belirtileri bir arada görülüyorsa üç tanı akla gelir, her üçünün de seyri ve tedavi süreçleri birbirinden farklıdır.
◦Birincisi şizofreni ve ikinci tanı olarak depresyon yaşanıyor olabilir. Bu en kötü seyirli olandır. Ortada iki ayrı tanı vardır. Depresyon belirtileri ortadan kalktığında da psikotik belirtiler iniş çıkışlarla devam edecektir
◦İkinci ihtimal, psikotik özellikli depresyondur. Tek tanı vardır, depresyon. Ancak bu depresyon içinde şüpheler, hayali sesler gibi psikotik belirtiler barındıran bir depresyondur. En iyi seyir gösteren gruptur. Depresyonun tedavisi ile psikotik belirtiler de ortadan kaybolacaktır. Belirtiler birbiri üstüne binişik olarak ortaya çıkmıştır. Yani kişinin psikotik belirtisi hep depresif atak esnasında belirir.
◦Üçüncü grup ise şizoaffektif bozukluktur. Yine tek tanı vardır ortada. Klinik seyir şizofreniye göre daha iyi, depresyona göre daha ağırdır. Kişinin depresyon (ya da manik) belirtileri hastalığın sürecinde, zaman olarak önemli yer kaplar, tekrarlar olur. Ancak önemli olan depresyon ya da mani gibi duygudurum belirtileri olmadan da en az iki hafta süre ile kişinin psikotik belirti gösteriyor olmasıdır. Örneğin bir kişi 3 yıldır sürekli psikotik belirti gösteriyor, bu üç yıl içinde de bir defa altı ay depresyon sergilemişse, tanı büyük ihtimalle şizofreni ve depresyon olurken, kişi üç yıl içinde üç defa depresyon atağı, bir defa da mani atağı geçirmiş, bu atakların dışındaki zamanların önemli kısmında da psikotik belirti sergilemişse, tanı şizoaffektif bozukluk olur.
Şizoaffektif bozukluğu tamamen ortadan kaldıran bir tedavi biçimi yoktur. Ama belirtiler başarılı biçimde kontrol altına alınabilir. Şizoaffektif bozukluk belirtileri kişiden kişiye büyük ölçüde değişebilir ve hafif veya şiddetli olabilir. En sık izlenen şizoaffektif bozukluk belirtileri şunlardır:
Depresyon dönemi:
◦İştahsızlık
◦Kilo kaybı ev ya kilo alma
◦Uyku alışkanlıkları değişiklikleri (çok az veya çok uyuma)
◦Ajitasyon (aşırı huzursuzluk)
◦Enerji eksikliği
◦Olağan etkinliklere karşı ilgi kaybı
◦Değersizlik veya umutsuzluk duyguları
◦Suçluluk düşünceleri
◦Düşünememe veya konsantre olamama
◦Ölüm veya intihar düşünceleri
Mani dönemi:
◦Iş, sosyal ve cinsel aktivite de dahil olmak üzere artmış aktivite,
◦Artan ve / veya hızlı konuşma
◦Hızlı, birbiri ile yarışan düşünceler
◦Uyku ihtiyacında azalma
◦Benlik saygısında şişme
◦Dikkat dağınıklığı
◦Zarar verici ve riskli davranış (örneğin aşırı harcama, hızlı araba kullanma, güvensiz seks)
Psikotik belirtiler:
◦Sanrılar (gerçeğe dayanmayan ve aksi ispat edilse bile ısrar edilen garip inançlar)
◦Halüsinasyonlar (örneğin sesler işitme gibi gerçek olmayan algılar)
◦Düşüncelerin sıralı olmaması
◦Alışılmadık davranışlar
◦Yavaş hareketler
◦Yüz ifadesi ve konuşmada duygu eksikliği
◦Kötü motivasyon
◦Konuşma ve iletişim sorunları