Doğum sonrası görülen psikiyatrik hastalıklar arasında % 10 civarında sıklık ile ilk sırayı depresyon alır.Doğum sonrası depresyon, annelerin yarıdan fazlasında, doğumdan sonraki ilk bir haftada görülen, ani hormon değişimine bağlı olan “lohusalık hüznü”nden farklı ve tedavi edilmesi gereken bir tablodur. Lohusalık hüznü, ağlama, yakınlarına bağımlılık hali, endişe ve uyku bozukluğu ile karakterizedir ve genellikle bir hafta içinde kendiliğinden sonlanır.
Daha ağır bir tablo olan doğum sonrası depresyon ise, genellikle doğumdan 2-8 hafta sonra başlar. Bazen tedavisiz 6-12 ayda sonlanabilir. Ancak bu süre yeni doğanın bakım kalitesini aksatır, tüm ailenin huzurunu kaçırır. Tedavi edilmemiş depresyon birçok ruhsal ve sosyal riski de beraberinde getirir. Bu sebeple 2 haftayı aşan çökkünlük, değersizlik duyguları, aşırı endişe, isteksizlik, ağlama, uyku ve iştah değişimleri izlenen yeni annelerin bir psikiyatrist kontrolünden geçmesinde fayda olacaktır. Doğum sonrası depresyon tablosunda annenin bebeğine karşı ilgisizliği veya bazen düşmanca duyguları olabilir. Bebeğine yeterli bakımı vermemekten ve hatta bebeğine zarar vermekten korkabilir. Depresyon tablosuna bağlı bu duygu ve düşünceleri, suçluluk hissini artırır.Bazı kadınlar doğum sonrası depresyon gelişimi için daha yüksek risk taşırlar. Bu risk faktörleri şöyle sıralanabilir:
eşinin işsizliği,
sosyal desteğin yetersiz olması,
evlilik sorunları,
planlanmamış gebelikler,
kadının çocuk sayısının fazla olması,
daha önceki gebeliklerde depresyon geçirilmesi,
yüksek riskli gebelik yaşamış olması,
kayıpla sonlanan gebelik ve doğum deneyimleri,
erken anne-bebek ayrılığı
annenin sigara kullanımı
bebeğin bakımı ile ilgili duyulan kaygılar
Doğum sonrası depresyon geçiren kadınların ailelerinde de doğum sonrası depresyon geçirmiş bireyler bulunması, hastalığın gelişiminde genetik etkinin de olduğunu düşündürür. Ancak gebelikte değişen hormon dengesi, doğumdan sonra hızlı biçimde hormon değişiminin bir kez daha yaşanması, doğumdan sonra tiroid hormonlarında yaşanabilen değişikliğin, depresyon gelişimi ile ilişkili olduğu düşünülür.
Doğum sonrası depresyon tedavisi
Doğum sonrasında depresyon tedavisinde en büyük zorluklardan birisi, bebek bakımı ve emzirme sebebiyle annenin uyku düzeninin sağlanamamasıdır. Aile bireylerinin ve aile büyüklerinin desteği bu konuda son derece faydalı olacaktır. Tablo şiddeli ise vakit kaybetmeden antidepresan ilaç tedavisi başlanmalıdır. Bazı antidepresanlar emzirme sırasında daha güvenlidir. Ancak bazı ilaç tedavileri emzirme esnasında uygulanamaz. Psikoterapiler ve transkranyal manyetik uyarım tedavisi ise, emzirmeye devam eden annelerde son derece etkili olabilecek ilaçsız çözümlerdir Tablonun şiddetli olduğu bazı durumlarda psikiyatrik yatış düşünülebilir. Depresyon çok şiddetli ise elektrokonvulzif tedavi uygulanabilir. Doğum sonrası depresyon erken dönemde ve yeterince tedavi edilmezse, yıllarca sürebilen tedavisi zor bir hale dönüşebilir.