Depresyon nedir?

Günlük dilde “depresyon” dediğimiz bozukluk, “Major Depresyon” olarak da isimlendirilir. Major terimi bir ciddiyet ifade etse de hafif, orta ve ağır formlarının olduğunu unutmamak gerekir.

Keyfsizlik, isteksizlik, hayattan zevk alamama, moral bozukluğu, benlik saygısında azalma, kendine ve hayata bakışında bozulmalar, enerjisizlik gibi temel ruhsal belirtilerin yanısıra iştah ve kilo kaybı, bazı hastalarda iştahta artma, kilo alma, uyku bozuklukları (uykusuzluk veya aşırı uyuma), cinsel istekte azalma veya artma halsizlik, enerjisizlik, bazı hastalarda vucutta ağrılar, baş ağrısı gibi bedensel belirtilerin eşlik ettiği bir bozukluktur.

Bu bozuklukta intihar bir risk oluşturur. Ancak her depresif durumun bu riski taşıdığı da söylenemez. Ağır depresyonlarda özellikle umutsuzluğun ve kendine yardım edilebileceğine olan inancın yitirilmesi intihar riskini artıran önemli bir etkendir.Genç-orta yaş döneminde ortaya çıkan depresyonun yaşam süresini kadınlarda 15, erkeklerde 11 yıldan fazla kısalttığı saptanmıştır (1). Yaşamboyu sıklığı % 5.8 iken, tedavi edilen olguların çoğunluğunda hastalık tekrar etmekte, 10 yıl içinde bu oran % 75 düzeyine yükselebilmektedir. Genel tıp polikliniklerine başvuranların ortalama % 10 kadarı depresyon tanısı alacak düzeyde belirtiler gösterir ve bu oran hipertansiyondan yüksektir. Depresyon olgularının en az 3/4’ü psikiyatri dışı kliniklere başvurmaktadır. Öte yandan, genel tıp hekimleri en iyi ihtimalle bu olguların % 30’unu tanıyabilmekte; tanındığında bile en fazla % 20’si uygun tedavi almaktadır. Ağır Depresyon hastalarının % 10 ila 15’i intihar davranışı göstermektedir. Çarpıcı olarak, intihar eden hastaların % 50’den fazlası, intihar etmeden önceki 1 ay içinde bir hekime muayeneye gitmişlerdir. Oysa depresyon tanınıp tedavi edildiğinde, ortalama 3-6 hafta içinde, hastaların çoğunluğu belirgin bir biçimde düzelmektedir .

Nevrotik ve psikotik düzey depresyonların birbirinden farkı gerçeği değerlendirme bozukluğudur. Psikotik düzey veya başka bir deyişle psikotik belirtilerin eşlik ettiği depresyonlarda en önemli özellik gerçeği değerlendirmenin bozulmuş olmasıdır. Bu tip depresyon tablolarında psikotik bir belirti tabloya eşlik eder. Bu psikotik belirtiler özellikle hezeyanlar (sanrılar), halusinasyonlardır. Bu tip hastalarda özellikle mikromanik (kendini küçük görme), nihilistik (bu tip hezeyanlarda tema herşeyi bitmiş tükenmiş olarak görme, ekonomik olarak kendini batmış hissetme, organlarının çürüyüp yok olduğunu düşünme vs şeklinde olabilir.), paranoid (kötülük görme) tip hezeyanlara sık rastlanır. Halusinasyonlar çoğunlukla işitsel türdedir ve ve duyulan seslerin içeriği kişiyi aşağılayıcı, suçlayıcı temalar içerir.