Bipolar Bozukluk Tedavi Oranları

Havanın ani ısındığı bahar ayları ve yaz başında, birçok bipolar bozukluk hastasının belirtilerinde alevlenme oldu, bu durum bütün dünyada böyledir. Bipolar bozukluk, dünya çapında yetişkinlerin % 2.4’ünü etkiler. Ancak özellikle orta ve düşük refah düzeyine sahip ülkelerde, birçok vaka tedavi almadan hayatlarını geçirirler.

Brezilya, Kolombiya, Meksika, Bulgaristan, Romanya, Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Japonya, Lübnan, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri gibi 11 farklı ülkede, 61000 bipolar bozukluk hastası üzerinde yapılan bir araştırmada, hastalığı olan kişilerin tedavi alma oranları incelenmiştir.

Yüksek gelirli ülkelerde, çalışmaya katılanların %50.2’si düzenli tedavi alırken, orta gelirli ülkelerde %33.9 ve düşük gelirli ülkelerde %25.2 tedavi alma oranı bulunmuştur. Bu araştırmada bipolar bozukluğu olan kişilerin dörtte üçünde, panik bozukluğu, anksiyete bozukluğu gibi bir başka psikiyatrik hastalığın da tabloya eşlik ettiği saptanmıştır. Depresyonu olan kişilerin yaklaşık % 74’ü ve manisi olan kişilerin % 51’i günlük yaşam işlevlerini yürütmekte zorlandıklarını belirtmişlerdir. Düşük gelirli ülkelerde hastaların dörtte üçü, yüksek gelirli ülkelerde ise yarısının tedavi almaması ciddi bir sorundur. Bipolar afektif bozukluk, gerek mani dönemleri, gerekse depresyon dönemlerinde hem kişiye, hem yakın çevresine zarar verir. Mesleki işlevleri, aile düzenini, sosyal hayatı bozar. Tekrarlarla giden bir hastalık olduğu için, bir süre sonra geçer mantığı ile beklemek yanlış olacaktır. Her atak, hafif olsa dahi, kişinin yaşamından, ilişkilerinden, becerilerinden birşeyler alıp götürecektir. Tedavi edilmemiş bipolar bozukluk, intihar, alkol ve madde bağımlılığı gibi diğer riskleri de beraberinde taşır.